İçine Hicret Et!

Vasatın konforuna adapte olmuş insanların dünyaya neden geldiğini, ne için yaratıldığını ve nereye gideceğini unutuyor olması, içinde başlayan hak ile batıl savaşı amansızca sürükleyen bir hal ile aramızda. Kazanan taraf makam-mevki uğruna batıl oluyor genellikle. İnsan kendini olmak istediği gibi gösterme telaşında bu süreçte kendisi olmayı unutanlar bir süre sonra kendini aramaya başlıyor.

İnsan yaşadığı hayatta kimi zaman denizlere açılan Nuh olur, yeri gelirse ateşte yanan İbrahim'dir. İhanetler sonucu çarmıha gerilen İsa olmakta var bu dünyada. Herkes tarafından her şey olabilen insan gözünü uykudan açtığında kupkuru bir çöl ortasında yalnız ve mazlum bir Hüseyin belki de. Tüm bunları belirleyen ise hayata dair verdiği mücadele ve kararlardır.

Nasıl ki her doğan güneşin batışı, her ilkbaharın bir kışı varsa, her doğan insanın da bir ölümü, sonu vardır. Dünyaya geldiğimiz an başladı gitmek için geri kalan vaktimizin geri sayımı. Hicret ne kadar insana beyan ise acı o kadar hakikâte ayândır. Dünya birnevî plan yapma platformu da diyebiliriz.

Vaktinden önce ulaşmaya, sahiplenmeye çalıştığımız her şeyin yokluğu ile cezalandırılırız farkında olmaksızın. Semâvi koşullar bizleri arşa ulaştırma evresindeyken zira Allah'ın gazabı ise kollarını açmış bir halde kibirlileri çağırıyordur. Herkesin dilinde dolaşan cehennem aslında yüreklerdeki vicdan rahatsızlığını gösteren bir ceza iyiydi. Merhametin sesi bu evde dolanan bir melodi gibiydi bilhassa anlayabilene. Anlamak okuyabilmek demekti. Kitabını, kâinatı, kendini.

Bu yolda eşlik eden tek gerçek ise yolun erdemi akıl, rehberi ise vefa'dır. Her insan Allah'ın bir ismi, manâlarının vücut bulmuş halidir. Alemi senin için, seni de kendisi için yaratan Rabbim'in rızasını kazanabilelim diye bizleri var etmiştir. Soruyorum sana güzel kardeşim "Hakikâtin doğuşu kainâta yayılışı senin kalbinden neden olmasın? Beden insan oğlunun mabedi keza evimizi temiz tutmak gereklidir. Çünkü insanın yaratılış hamurunda bulunan en önemli özelliklerden bir diğeri de Onur'dur.

Ansızın Allah'a râm olmuşsa bedenin, ruhun ve geçmiyorsa zaman, teslîmiyet vakti yaradana. Teslimiyetin bir diğer açıklaması; Uhrevi isteklerin ikinci plana atılmasıdır. Her sonun bir başlangıcı var, her bitiş bir başlangıcın ilk adımıysa his diyarı olan içlerimizi karartmak yerine, birbirimize sigortalı olduğumuz insanların yaralarına merhem olabilmeliyiz. Neticede İyi insan olmadan iyi müslüman olamayız. Kerbela'ya dönmüş yürekler huzura kavuşsun kavuşsun da huzurla dolsun diri bedenlerde yaşayan Hüseyinler. Ol emri içine gizlenmiş hedefleri olmalı insanın, insanca hedefleri!

Dua ile kalın, vesselam