Karşınıza çıkan iyi insan mutluluk, kötü insan tecrübe, yanlış insan ders, mükemmel insan iz bırakır. Hayatınızı devam ettireceğiniz yolu seçmek, bir takım tercihler yapmak sizin elinizde.
Hayatınızı endişe, keder ve üzüntü ile kısaltmayın, zaten hayat kısadır. Var olan her dert dünyaya gelirken beraberimizde gelmedi. Bizimle beraber de gitmeyecektir. Hepimiz yolcuyuz var oluşumuzun adı ise "var oluş davası"dır. Bu dava süresinde kendimizi güvene almanın tek yolu Allah'a sığınmaktır. Dahası Allah'a sığınmaktan daha iyi bir kale de yoktur. Yolda kalıp helak olmak istemiyorsanız o kaleyi kendinize yurt edinin.
Hayat dediğimiz yaşantı ölüm ile noktalanacaktır. Biraz ölüm-doğum ikilisini konuşalım dilerseniz. Doğum ve ölüm kardeştir. Biri kapının bir ucui diğeri bu yolculuğun öteki yanı. İnsanoğlu Alem-i ervah'tan yola çıkan yolcudur. Alem-i bekâ'ya doğru gidiyor. Dünya ise han bir kapısı Şark'ta bir kapısı Garp'ta. Şark dediğimiz doğum, garp dediğimiz ise ölüm. Gözle görünür bir misal verecek olursak güneş gibi. Bir taraftan doğup bir taraftan çıkacağız. Güneş çıkarken başka bir memlekete gidiyor. İnsanı korkutan da ölüm değildir. Gideceği yerdeki bilinmezlik ürkütür. Oysa işin garip tarafı şu ki; insanoğlu dünyaya gelirken de bilmiyordu. Hepimiz bilinmezlik içinde var olup dünyaya geldik.
Geldiğimiz an itibariyle nerde olursak olalım, ne yaşarsak yaşayalım içimizin bir tarafı hep bir buruklukla, özlemle, hasretle mücadelede. Ama kime bu özlem, kime bu hasretlik? Bu duyguları dile getirirken hep geçmişten dem vururuz. Yahut uzaklarda olan birini, kısacası uzaklara özlem duyarız. Aslında ana rahmine düşmeden önceki hayatın özlemidir bu. Kamıştan koparılan bir ney'in kamışa duyduğu bir özlemdir. Biz bu dünyaya ait değiliz.
Şark kapısından girip Garp kapısına doğru ilerleyen birer Yolcularız. Olamamışlıklarımız, yaşayamadıklarımız, tamamlanamamışlıklarımız hepsi bu sebeptendir. Bu yüzden hep eksiğizdir. Ve ölüm bu yüzden var bizi tamamlamak için. Bizi asıl memeleketimize götürmek için. Garp kapısının arkası sıla burası gurbettir. Zamanı geldiğinde hepimiz oraya gideceğiz.
Heybemiz de; huzur, sevgi, merhamet olmasını temenni ediyorum.
Dua ile kalın vesselam