Keşif:Şu hayatta her şeyi göreceğimi düşünürdüm de Chp’li siyasetçilerin İstanbul Belediye Başkanlığı makam odasında,ellerini Allah’a açmış, dua ederlerken düşünmezdim. Ekrem İmamoğlu’nun makamında Chp’li siyasetçiler poz verirlerken, geçmişte din konusunda verdikleri demeçleri,açıklamaları, eleştirileri,çoktan unutmuşa benziyorlardı. Eee din böyle bir şey… Her kim sermaye olarak kullanırsa kullansın, “kazandırır.” Lütfen Chp’ ye kızmayınız. Chp’de dini kullanmayı keşfetti.
G20 Japonya: Çin, Rusya, Amerika, birinci ligde oynayan ülkeler… Türkiye’nin bu ülkelerle kaâle alınıp görüşmesi bile büyük başarıdır. Türkiye bu ülkelerle yol yürümek istiyorsa, Türkiye’nin de ekonomide birinci Lige çıkması gerekiyor. Öncelikle ARGE çalışmalarına önem verip yeni yazılımlar geliştirmesi gerekiyor. Örneğin: Whatsapp gibi… Yoksa kişi başı onbin dolar gelir skalasından yukarıya çıkamayız.
Terör: On bin dolar gelir seviyesinden yukarıya çıkabilmek için terörün tümden bitmesi lazım. Terör diye bir konunun Türkiye’nin gündeminden çıkması lazım. Ve insanların huzur içinde kendini güvende hissederek yatırım yapması, çalışması ve yaşaması lazım ki başarıya odaklanabilsin.
Yönetmek:Başkanlık sistemine geçildi. Önemli olan Başkanlık Sistemini kalıcı kılmak.. Hangi siyasi görüşten olursa olsun yeni Sistemi insanlara kabullendirebilmek... Bunun yolu da iyi yönetmekten geçiyor. Ülkeyi ve İnsanları adaletli, istikrarlı bir şekilde hak yemeden liyakate önem vererek yönetmek gerekiyor.
Başkanlık Sistemi ve Bakanlıklar: Başkanlık Sisteminde görev dağılımı önemlidir. Hataya yer yoktur. Yenibir yönetim şekli ve hata asla kabullenilemez bir şeydir. Türkiye, ekonomide beş- altı seneden beri olduğu yerde sayıyor. İnsanların gelir düzeyi artmadı. Demek ki ekonomide bir sorun var ve bu durum ekonomi bakanının başarısızlığı… Madem birinci lige çıkmayı istiyorsun, ne diye hâlâ duruyorsun. Başarısız bir bakanla ve başarısız bir ekonomiyle yola devam edemezsin. O zaman! Hiç eğleşmeden ekonomi bakanını değiştireceksin… Ve ekonomi bakanının neden başarısız olduğunu da araştıracaksın… ki, aynı şeyler tekrarlanmasın. Yani köklü çözüm bulmak zorundasınız.
Holding: Sayın Başkan Recep. Tayyip ErdoğanTürkiye’yi “Holding” gibi yönetmek gerekiyor demişti. Bu doğru bir tespitti. Holding yönetme de gelir kaybına yer yoktur. Kâr- zararına bile yer yoktur. Neden? Gelir kaybedersen bir anda sermayeyi de kaybedebilirsiniz…Riski büyüktür. Yani her detayı en ince ayrıntısına kadar düşünmek zorundasınızdır.
G20: Şöyle düşünebilirsiniz… Aynı apartmanda üç komşunuz ultra zengin, diğer komşularınızın bir kısmı normal düzeyde zengin, bir kısmı daha az ölçekte zengin, bir kısmı anca kendini geçindirebiliyor ve ultra zengin komşularına uyum sağlamaya çalışıyor.Şu an itibariyle Türkiye anca kendini geçindirebiliyor kategorisinde yer alıyor. Hava atmaya havalanmaya gerek yok… Önce içerideki sorunlar çözülüp ekonomiye odaklanılmalı ki varlığını devam ettirebilesin… Allah’tan ümit kesilmez. Rızkı veren Allah… O rızkı kazanacak aklı veren de Allah…Ve… Hayatın rasyonel gerçeği… “parasız yaşanmıyor.” Yani… “çalışmak ve para kazanmak zorundayız…” “Ah kapitalizm ah kapitalizm…”Ne dersiniz! Gününüz sağlık ve başarılarla geçsin. Hoşça kalınız.
G 20 ne demek: 20 Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanı Grubu, dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan 19 ülkeden ve Avrupa Birliği Komisyonu’ndan oluşuyor. Daha çok İngilizce Group of 20 kavramının katılması olan G20 adıyla bilinir. Kuruluş Tarihi. 26 Eylül. 1999.
ARGE ne demek: Araştırma ve Geliştirme OECD tarafından, “bilgi dağarcığını artırmak amacıyla sistematik olarak sürdürülen yaratıcı çalışma ve bu bilginin yeni uygulamalar yaratmak için kullanılması” olarak tanımlanmıştır. Araştırma ve Geliştirmenin üç bölümü vardır. Temel araştırma, uygulamalı araştırma, deneysel geliştirme.
Kapitalizm ne demek: Üretim araçlarının özel mülkiyetine ve bunların kâr amacıyla işletilmesine dayanan bir ekonomik sistemdir. Serbest Piyasa ekonomisi olarak 16. Yüzyılda çıkmıştır.
Semra Üstündağ: Türkiye, Terör, Ekonomi, Siyaset, Politika… “ Hatalardan ders çıkartmak bir erdemdir. Bir daha kendini bu duruma düşürmeyeceksin…”
