Basketbol hayranları bilirler; 80’li yıllarda gençliğini
geçirenler için kahraman Michael Jordan, 90’lı yıllarda gençliğini geçirenler
için kahraman Kobe Braynt’dır… 2000’li yıllarda gençliğini geçirenlerin
kahramanı ise LeBron James idi!
Ben 90’lı yılların ve 2000’lerin başında çocuk olan bir
birey olarak kahramanımız tabi ki Braynt’tı. Basketbola ilgim 2006-2007 yılları
arası bir zamanda başlamıştı. Tabi o zamanlar Avrupa basketbolu NBA gibi iyi
değildi ve doğal olarak bizler de NBA’daki maçları izleyebilmek için internet
kafelere gider maçları izlemeye çalışırdık.
Sonrasında ise basketbol oynamaya çalışırdık… Okulda olsun,
şehrimizin amatör takımları olsun ve yazları açılan spor okulları olsun bir
şekilde basketbol ile vaktimizi geçirirdik. Sizlere bir anımı paylaşmak
isterim! Hiç unutmam, babamın verdiği harçlıkları biriktirerek biriktirdiğim
paralarla basketbol forması almaya karar vermiştim. Hatırladığım kadarıyla 60
ya da 70 TL biriktirmiştim. Büyük bir heyecan ile çarşıya inmiştim ve basketbol
formasını almak için can atmıştım… Hayalimde ise Braynt’ın 24 numaralı LA
Lakers formasını almak vardı. Basketbol formalarını tararken, gözüm hep o 24
numaralı Sarı-Mor formayı aramıştı ve sonunda bulmuştum. Ancak param ona
yetmemişti. İşte o zaman hayallerim suya düşmüştü. O 24 numaralı forma
biriktirdiğim paradan biraz fazla idi ve alamamıştım. Sonrasında Houston
Rocketsli T-Mac lakaplı Tracy McGrady’nin formasını alabilmiştim. Kobe’nin o
formasını alamadan eve gelmek beni üzmüştü ancak T-Mac’ın formasını almak beni
bir nebze de olsun yatıştırmıştı.
T-Mac’ın forması ile sokaklarda basketbol oynardım ve maç
esnasında potaya gönderdiğim şutları arkadaşlarım Kobe Braynt’a benzetirlerdi
ve adım ‘Mete Braynt’ olarak anılırdı. Sonra bir gün arkadaşım sana forma
hediye etmek istiyorum benimle gel demişti. Formanın hangi basketbol yıldızına
ait olduğunu bilmeyerek kendisine eşlik ettim ve o anda beni heyecandan
titreten bir olay yaşanmıştı. Arkadaşım bana Kobe Braynt’ın 24 nımaralı
Mor-Siyah Kobe formasını uzatmıştı. O an işte benden mutlusu yoktu…
Bana hediye edilen o formayı hep heyecanla üstüme
geçirmiştim ve o forma halen bende duruyor. Kobe işte bizim için çok önemli bir
yere sahiptir. Türkiye’ye gelişi, Soma’da yaşanan olaylar hakkında attığı
mesajlar bizim için her zaman hatırlandı. Üstüne oynadığı basketbol, NBA’nın en
önemli oyuncu olması bizleri kendisine hayran bırakmasına yetti.
İşte öyle bir kişinin ani ölümü bizleri derinden etkiledi. Sporcunun
zeki, çevik, ahlaklısı ve tüm dünyanın gönlünde taht kurandı. Sabaha karşı 4’de
uyanıp maçını izleyenler şu an gerçekten kahroldu.
Çocukluk Kahramanımız Bryant Güle Güle