Türkiye’de doğan her 10 bebekten 1’i prematüre olarak
dünyaya geliyor. Gelişimlerini tamamlayamadan dünyaya gelen bu minik bebekler
yaşam mücadelesi verirken, en büyük destekçileri olan ebeveynleri de psikolojik
olarak zorlu süreçlerden geçiyor. 17 Kasım Dünya Prematüre Günü öncesinde
prematüre ebeveynlerinin yaşadıklarına dikkat çeken prima Uzman Kurulu Üyesi
Uzman Psikolog Yeşim Çaylaklı, mutlu annelerin mutlu bebekleri olacağından yola
çıkarak prematüre ebeveynlere önemli tavsiyelerde bulunuyor.
Anne babalar, bebekleri olacakları haberini aldıkları andan
itibaren bebekleriyle ilgili hayaller kurmaya ve çeşitli beklentiler içine
girmeye başlar. Her hamilelik benzer şekillerde başlasa da süreç içinde
farklılıklar yaşanması kaçınılmazdır. Ancak bazı durumlarda doğum, beklenen
süreden erken olabilir ve çoğu zaman hazırlıksız yakalanılan bu durum
karşısında anne babaların verdiği tepkiler de çeşitlilik gösterebilir.
Prematüre bebek sahibi olan anne babaların içinden geçtikleri zorlu süreçte
yaşadıkları bazı duygular ve düşünceler ise benzerdir. Bu duygular arasında en
çok yaşananların; kaybetme korkusu, bebeğiyle sağlıklı bağ kurmaya dair endişe,
suçluluk hissi, hayal kırıklığı, yetersizlik ve bebeğinin sağlık problemleri
yaşayacağına yönelik endişeler olduğunu söyleyen Prima Uzman Kurulu Üyesi
Uzman Psikolog Yeşim Çaylaklı, bu olumsuz duygu ve düşüncelere karşı çok önemli
tavsiyelerde bulunuyor.
Yaşadığınız duygu ve endişeleri içinize atmayın
Prematüre bebeğin doğumdan sonraki hayata tutunma sürecinde,
annelerin fiziksel ve duygusal olarak çok fazla desteğe ihtiyacı oluyor.
Araştırmalara göre, prematüre bebek sahibi olan annelerin doğum sonrası
depresyona yakalanma olasılıklarının 5 kat daha fazla olabildiğine dikkat
çeken Uzman Psikolog Çaylaklı, prematüre annelerin kendileriyle
benzer deneyimler yaşayan annelerle bir araya gelmelerinin, yaşadıkları
duyguları dışa vurmalarının ve ifade etmelerinin çok önemli olduğunu
belirtiyor. Bu mümkün değilse annelere psikolojik destek almalarını
öneren Çaylaklı, şunları söylüyor, “Yaşanılan duygular
anlamlandırılamadığında ve endişeler paylaşılamadığında, bu durumun,
ebeveynlerin bebekleriyle olan ilişkisine ve duygusal bağına olumsuz
yansımaları olacağını tahmin etmemiz zor değildir. Bazı durumlarda ise anne
babalar, farkında olmadan, aşırı korumacı bir tutum sergileyerek bebeklerinin
hazır olduğu bir sonraki gelişim aşamasına geçmesinin önünde bir engel
oluşturabilirler.
Bebeğin en önemli ihtiyacı tanıdık
bir ses, koku ve ten teması
Prematüre bebeklerin sağlıklı gelişimi için hastanelerde
uygun şartların ve bakımın sağlanması hayati önem taşıyor. Ancak bebeğin
fiziksel ihtiyaçları yanında duygusal ihtiyaçlarının olduğunu da unutmamak ve
hastane sürecinde bu konuya da hassasiyet göstermek gerekiyor. Yoğun bakım
üniteleri her ne kadar son teknolojiyi kullanıyor olsalar da bebeğin hayatta
kalma şansının duygusal faktörlere de bağlı olduğunu söyleyen Çaylaklı,
dünyaya gözünü açan bir bebeğin birincil ihtiyacının tanıdık olan bir şeyi
aramak olduğuna dikkat çekiyor. Uzman Psikolog Çaylaklı’nın önerileri ise
şöyle;
Bebeğin güvende hissetmesini sağlayan en önemli yollardan
biri ten tene temastır. Kanguru bakımı konusunda yürütülen araştırmalar; ten
tene temasının bebeğin daha rahat nefes alabilmesine ve daha iyi uyumasına
katkı sağladığını göstermektir.
Ten teması sadece anne ile değil baba ile de yapılmalıdır.
Anne babanın kokusunu hissetme, anne baba sesinden bir masal
dinletilmesi veya anne baba resimlerinin kuvöze yapıştırılması, bebeğin
ihtiyacı olan ve hayata tutunmasını sağlayan duygusal işaretlere birer örnek
olabilir.
Her anne ve baba, bebeğiyle özgün bir bağ kurar. Herhangi
bir nedenle bu bağ kesintiye uğrasa dahi yeniden toparlanabilir. Bu nedenle
hastanede geçirilen ve ayrı kalınan sürecin telafi edilme yollarının
araştırılması gerekir.
Prematüre bebeğinizin gelişimsel yaşını takip edin
Prematüre bebeklerin gelişimsel olarak yaşıtlarıyla benzer
özellikler gösterdiğinden emin olmak adına ailelerin mutlaka gelişim
değerlendirmesi yaptırmaları ve düzenli aralıklarla bunu tekrar etmeleri
gerekir. Her bebeğin farklı alanlardaki becerilerinin gelişimini desteklemek
amacıyla oyun ve aktiviteler eşliğinde çalışılması gerektiğini vurgulayan Uzman
Psikolog Çaylaklı, bebeğin gelişimsel yaşı ile kronolojik yaşının uyumlu
gitmesinin hedeflenmesi gerektiğine işaret ediyor; “Prematüre doğan bebeklerin
bazı duyusal hassasiyetleri ve/veya beden farkındalıklarına yönelik desteğe
ihtiyacı olabilmektedir. Ailelerin, bu hassasiyetlere dikkat ederek ve bebeğin
hızında giderek iletişimde olmaları önemlidir. Oyun zamanlarında, fazla
zorlamadan ve süreyi her gün biraz daha artırarak ilerlemeleri oldukça faydalı
olacaktır.