Maraş’ın Fransızlar tarafından işgali sırasında 21 Ocak 1920’de General Querette, Maraş ileri gelenlerini karargâhına davet etmişti. Bunlar arasında Mutasarrıf Vekili Cevdet Bey, Jandarma Kumandanı İsmail Hakkı, Bayezidzade Mehmet, Müftü Hacı Mehmet, Eytam Müdürü Refet, Karaküçükzade Hacı Mustafa, Hafız Ali Şişmanzade Arif, Kocabaşzade Hacı Nuri ve Mühendis Abdullatif bey de bulunmaktaydı.
Fransızlara göre, Fransız karargâhına davet edilen Maraş eşrafının Türk Kuvay-i Milliyesi’nin faaliyetleri ile doğrudan ilgisi bulunuyordu. Aslında onların bu düşüncesi boş da değildi. Zira bu şahsiyetler aynı zamanda Maraş Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Merkez Heyeti üyesiydi. Bu merkez heyeti Refet Efendi başkanlığında kurulmuştu. General Querett e, bu kişileri Maraş’a gelmekte olan Fransız konvoyunun komutanını ve adamlarını öldürmekle suçlayarak, Cevdet Bey’i, Jandarma Komutanı İsmail Hakkı’yı, Mühendis Abdullatif’i, Belediye reisi Bekir Sıtkı’yı, Kocabaş Hacı Nuri beyi ve Şişmanzade Arif Beyi alıkoydu ve diğerlerini serbest bıraktı. Esir halde bulunan Mutasarrıf vekili Cevdet Bey ve Mühendis Abdullatif Bey, 23 Ocak 1920’de anlaşma ortamı hazırlamak amacıyla serbest bırakıldı. Ancak Türk mevzilerine geldiklerinde parolayı bilmediklerinden dolayı Türk tarafına geçemediler. Türklerin ateş açması üzerine beraberlerindeki muhafız ölünce Abdullatif Bey de geri kaçtı. Cevdet beyin oğlu Vasıf, babasının sesini tanıdığı için o Türk tarafına alındı.
Abdullatif Beyin Türk tarafından kaçmak zorunda kalmasının ardından tekrar Fransızların eline esir düşmesi muhtemeldir. Zira Fransızlar, Maraş’ı terk ederken Jandarma Kumandanı İsmail Hakkı Beyi, Şişmanzade Arif’i, Kocabaşzade Hacı Nuri’yi, Mühendis Abdullatif Beyi ve dönemin belediye başkanı Bekir Sıtkı Beyi yanlarında götürdüler. Bunlardan Jandarma Komutanı İsmail Hakkı Bey, gördüğü şiddetten dolayı yürümeye hali kalmayınca Aksu nehri kenarına bırakıldı. İsmail Hakkı Bey, Fransızları takip amacıyla Maraş’tan hareket eden Efrâd-ı Milliye tarafından karlar içinde bulundu. Derhal Maraş’a götürüldüyse de el ve ayakları donduğu için kurtulamayarak 22 Nisan 1920’de vefat etti. Esir alınanların diğerlerinden bir haber alınamaması üzerine Mustafa Kemal Paşa, dönemin Savunma Bakanı (Harbiye Nazırı) başyaveri Salih Beye bir telgraf çekerek, bu heyetin kurtarılması konusunda gerekenlerin hükümet tarafından yapılmasını istedi.
Esir haldeki Türk heyetinin içinde bulunan Mühendis Abdullatif Bey, götürüldükten bir yıl sonra İskenderun yolundan kaçtı ve Maraş’a geldi. Heyetin geri kalanı ise İstanbul hükümetinin teşebbüsleri ve Amiral Bristol’un ricası üzerine Fransızların Ortadoğu Orduları Başkomutanı ve Beyrut Yüksek Komiseri General Gouraud tarafından 23 Ekim 1921 Pazar günü serbest bırakıldı. Serbest bırakılmalarının ardından Mühendis Abdullatif Bey ve beraberindekiler tarafından dağılan Maraş Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Merkeziyesi tekrar oluşturuldu. Tekrar oluşturulan bu merkez heyeti bünyesinde Mühendis Abdullatif beyin ve arkadaşlarının, Maraş Milli Mücadelesi’ne önemli katkıları olduğu anlaşılmaktadır.