Yaşlanan nüfus nedeniyle görülme sıklığı da artan katarakt
ani bir körlüğe yol açmasa da, görme yeteneğinin yavaş yavaş kaybolmasıyla
gündelik yaşamda ciddi sorunları beraberinde getiriyor. Üstelik katarakt ileri
yaş hastalığı olarak düşünülse de, aslında gençlerde, hatta çocuklarda bile
görülebiliyor. acıbadem adana hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı prof. dr. rana altan yaycıoğlu katarakt hastalığında tedavinin etkili
olabilmesi için erken teşhisin son derece önemli olduğuna işaret ederek, “Bu
nedenle gözlerde herhangi bir yakınma olduğunda zaman kaybetmeden doktora
başvurulmalı. Zamanında teşhis için 40 yaşından sonra hiçbir yakınma olmasa
bile yılda en az bir kez rutin muayene olunmalı. ” diyor.
Bebekler bile risk altında!
Çoğu zaman ağır ilerlediği için görme kaybının yavaş
gelişmesi nedeniyle hastaların her zaman fark edemediği katarakt, göz bebeğinin
arkasında yer alan ve gelen görüntünün sinir tabakasına odaklanmasını sağlayan
merceğin zamanla şeffaflığını kaybetmesidir. Bu durum ilerleyerek kişilerde
görme kaybına neden olabiliyor. İlerleyen yaş, güneş ışığına maruz kalma,
yüksek tansiyon ve diyabet gibi etkenlerin yol açtığı katarakt, yaygın inanışın
aksine sadece ileri yaşta değil, daha seyrek de olsa bebekler dahil her yaş
grubunda oluşabiliyor.
Çocuklarda genetik olarak veya anne karnında geçirilen
çeşitli rahatsızlıklar bebeklik çağında veya erken çocukluk döneminde katarakt
gelişimine neden olabiliyor. Ayrıca göze ve başa alınan darbeler de katarakta
yol açabiliyor. Özellikle çocukların gözlerinde en sık ortaya çıkan travma
nedeni sert bir top darbesi veya oyuncak tabancalardan sıkılan ve adeta kurşuna
benzeyen küçük toplar oluyor. Prof. Dr. Rana Yaycıoğlu bu nedenle çocuklar ve
gençlerde oyun oynarken ya da spor yaparken göze alınan sert darbelerin
sonuçlarının mutlaka dikkatle takip edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.