Kahramanmaraş Afşin-Elbistan Termik Santrali'nde bulunan gidya ve leonardit tarım yapılan topraklar için büyük önem arz ediyor. Termik santrali bulunan bir çok ilde Gidya ve Leonardit, şehir ekonomisine kazandırılırken; Kahramanmaraş’ta bu durum hala beklenilen seviyede değil.Kahramanmaraş’ta bu iki maddenin değerinin ortaya çıkarılması ve tanıtımının yapılması kahramanmaraş Sütçü Imam Üniversitesi (KSÜ) rektör yardımcısı prof. dr. kadir saltalı sayesinde oldu. Ancak Gidya ve Leonardit’in şehir ekonomisine katkı sağlayabilmesi için müteşebbislerin yatırımlarını bu alana kaydırması gerekiyor. KSÜ, Ziraat Fakültesinde laboratuvar ortamında yapılan incelemelerde; gübreyle birlikte kullanılan Gidya’nın topraktaki organik madde içeriğini, mikro organizmaların neden olduğu biyokitle ve enzim aktivitesini olumlu yönde artırdığı, Cd, Pb, Ni, ve Zn gibi ağır metalleri ise alınabilirliğini azalttığı saptandı. Yine aynı çalışmada Gidya ve gübre uygulaması ile üreaz, fosfataz ve ß-glukosidaz enzim aktivitelerinin arttığı, bu artışların toprak kalitesini olumlu yönde etkilediği belirlendi.Yapılan laboratuvar çalışmalarına göre Gidya’nın toprağa göre daha yüksek su tutma kapasitesine sahip olduğu, bu durumun da toprağın su tutma kapasitesini artırarak, faydalı su miktarlarını yükselttiği rapor edildi. Ayrıca, tarla ve sera denemelerinde toprağa bir yıl önceden uygulanan Gidya’nın bitkinin dane verimi üzerine oldukça önemli bir etkisinin olduğu tespit edildi.Gidya'nın yüksek oranda karbon ve humik asitler içeren kömür düzeyine ulaşmamış doğal bir kil ve kireç karışımlı organik materyal olduğunu söyleyen KSÜ Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir Saltalı, materyalin tarımsal amaçlı kullanımının toprağın kalitesini artırdığını belirtti.Saltalı, “Gidya, yağışlı asit topraklar için faydalı. Yani asit topraklarda yetilen Fındık çay ve kivi için. Leonardit ise kurak ve yarı kurak bölgeler için yani orta ve Doğu Karadeniz bölgeleri hariç tüm Türkiye toprakları için toprak iyileştirici olarak kullanılabilir. Aynı zamanda bu iki materyal organomineral gübre yapımında da kullanılıyor. Organomineral gübre kimyasal gübre ile organik materyalin tekniğine uygun olarak bir araya getitirilmesidir. Fındık ve çay gübreler Gidya’dan, diğer bölgeler için yapılacak organomineral gübreler Leonardit’ten yapılabilir” dedi.Yağışlı bölgelerde Gidya’yı, kurak bölgelerde ise Leonardit’i önerdiklerini dile getiren Saltalı, “Gidya; yüksek oranda karbon ve humik asitler içeren, kömür düzeyine ulaşmamış doğal bir organik materyaldir. Linyit havzalarının üst katmanlarında bulunan ve tarımsal değeri yüksek doğal bir materyaldir. Türkiye'de yapılan araştırmalarda; yüksek oranda karbon ve hümik asitler içermesi, kömür düzeyine ulaşmamış doğal bir organik madde olması, bitki besin elementleri içermesi, toksik element içeriğinin düşük olması, hümik ve fulvik asit içeriğinin yüksek olması nedeniyle, gidyanın gübre olarak kullanım potansiyeli üzerinde durulmuştur. Bitki verimine etkisi, gübre değeri, organik madde içeriği ve hümin madde içeriğinin değerlendirilmesi gibi konularda çalışmalar yapılmıştır” ifadelerine yer verdi.Yapılan araştırmaların, Gidya'nın tarımsal verimi ciddi oranda etkilediğini kaydeden Saltalı, şöyle konuştu: “Gidya; bitkilerin kök gelişimini, sürgün gelişimini artırır. Topraktaki besin elementlerinin bitki tarafından alınmasını sağlar. Toprağın çatlamasını ve erozyonu önler. Su tutma kapasitesini artırarak kuraklığı önler. Gidya, güneş ışınlarını emerek toprağın çabuk ısınması ile mikro organizma faaliyetlerini artırır. Bu nedenle toprağın zararlı ve zehirli maddelerden temizlenmesini sağlar. Topraktaki makro ve mikro elementlerin bitki kök bölgesinden uzaklaşmasını engeller. Topraktaki minerallerin birbirini etkileyerek yararsız formlara dönüşmesini azaltarak, bitki besin maddelerinin alınabilirliğini artırır. Toprağa uygulanan azotun kaybolup gitmesini engelleyerek, bitkiye kademeli bir şekilde verir. Topraktaki tuzu tamponlayarak kök bölgesinden uzaklaştırır. Bitkideki hormon faaliyetini etkileyen azotu, uygun bir forma dönüştürmesi neticesinde, kök ve çiçeklenmeyi artırır. Topraktaki mikro floranın artması nedeniyle, faydalı mikro organizmaların artmasına yardımcı olur. Bitki hastalıklarına neden olan bakteri ve mantarları baskılayıcı faydalı mikroorganizmaların çoğalmasına zemin hazırlayarak, hastalık etmenlerini baskı altına alır.”GİDYA NEDİR?Gidya; milyonlarca yıl önce eski göl alanlarında birikmiş, içerisinde yüzde 40-50 organik madde, yüzde 30-40 kireç içeren, az miktarda kil ve suda yaşamış canlı kabuklarını (fosil) barındıran (organo-mineral) doğal bir materyaldir. Gidya, linyit havzalarında linyit katmanlarının üst kısmında bulunan ve asit karakterli topraklar için tarımsal değeri yüksek bir maddedir. Afşin-Elbistan Termik Santrali havzasındaki rezervi A ve B ünitelerinde 1.8 milyar ton, yeni açılacak üniteler ile birlikte toplam rezerv 4.8 milyar tondur. Gidya tabakası linyit damarının üzerinde 15-30 metre kalınlıkta olup, zaman zaman 30-40 metre kalınlıklara kadar çıkabildiği görülmektedir.Bu materyal büyük kazıcılar ile kazıldıktan sonra, tekrar linyit alınan alanlarda dolgu malzemesi olarak kullanılmaktadır. Bu materyal orta ve doğu Karadeniz Bölgesi topraklarının iyileştirilmesi için çok önemli bir organo mineral (organik madde ve kireç içeren) kaynaktır.Karadeniz bölgesinde yağışın fazla olması nedeniyle, topraklardan kireç, kalsiyum, magnezyum, potasyum ve sodyum gibi besin maddeleri yıkanmakta ve toprak asitleşmektedir. Orta ve doğu Karadeniz bölgesinde genellikle toprakların pH değeri 5’in altındadır. Karadeniz bölgesinde yoğun olarak üretim yapılan fındık için en uygun pH 6.0-6.5, kivi için 5.5-7.0, çay için 4.5-6.0 aralığıdır (buna toprak tansiyonu da denilebilir). Bölgede toprak pH değeri çay topraklarında 3-4, fındık topraklarında 4-5 civarındadır. Fındık tarımında toprakların pH değerini yükseltebilmek için 3 yılda bir dekara 300-400 kg kireç (CaCO3) uygulanmaktadır. Gidya uygulaması ile topraklara kireç (CaCO3), organik madde, azot, fosfor, magnezyum ve potasyum gibi besin maddeleri de ilave edilmektedir. Bölgede gidya uygulandıktan sonra çiftçilerin kireç uygulamasına gerek yoktur. Bölgede, yağış fazla olduğu için azot yıkanıyor, fosfor ise Fe+AI oksitler ile birleşerek bitkiye alınamaz hale geliyor. Gübrelerin gidya ile uygulanması durumunda azot yıkanması azalır, fosforun alınamaz hale gelmesi engellenir. Tübitak destekli yapılan bir çalışmada bu ispatlandı. Karadeniz Bölgesinde Gidya toprak düzenleyici olarak kullanıldığında, kimyasal gübre kullanımını da 1/4 oranında azaltma imkânı vardır.LEONARDİT NEDİR?Milyonlarca yıl önce, eski göl tabanlarında organik materyallerin birikimi ve daha sonra oksidasyonu ile oluşmuş, yönetmeliğe göre pH değeri 6’dan, % kireç içeriği 8’den az, içerisinde yüzde 40’dan fazla humik asit içeren kömür düzeyine ulaşmamış organik materyallere leonardit denir.Afşin-Elbistan Termik Santrali havzasında linyiti almak için beyazımsı-gri renkli olan tabakalar (kireçli gidya) ile kahverengi-siyah tabaklar (leonardit), ayrı kazılabildiği takdirde beyazımsı-gri kısım Karadeniz bölgemiz için, kahverengi-siyah kısımlar ise % kireç içeriği 5’in üzerinde olan diğer bölge topraklarımız için önemli bir organik kaynaktır. Kahverengi-siyah kısımlar ayrıldığında veya ayrı alındığı takdirde tarımda kullanılan organik, organomineral gübreler ve toprak düzenleyiciler ile mikrobiyal, enzim içerikli ve diğer ürünlerin üretimi, ithalatı ve piyasaya arzına dair; Tarımda Kullanılan Organik Mineral ve Mikrobiyal Kaynaklı Gübreler Dair Yönetmelik’te (Tarih: 23.02.2018, Sayı:30341. Resmi Gazete) belirtilen organik toprak düzenleyici “Leonardit” kriterlerini sağlamaktadır. Bu materyal, kurak ve yarı kurak bölgelerimizdeki topraklar için çok önemli bir organik kaynaktır. Leonardit tek başına toprak iyileştirici olarak kullanılabildiği gibi içerisine mineral bitki besin maddesi ilave edilerek organo-mineral gübre de elde edilebilir. Ayrıca leonarditten toprak verimliliğini artırmak için kullanılan sıvı humik asit de elde edilmektedir.Ülkemizde iklim değişimi ve kuraklıktan en fazla etkilenecek bölgelerimiz İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinde Iğdır ilimizdir. Bu bölgelerin çölleşme ve topraklarının çoraklaşma riski yüksek, Akdeniz ve Ege bölgesi ise orta düzeydedir (ÇEM, 2017). Toprakların çölleşme ve çoraklaşma riskini azaltabilmek için diğer tarımsal uygulamalara (yeşil gübreleme, koruyucu ve azaltılmış toprak işleme) ilaveten, toprakların organik madde içeriğini artırıcı uygulamalar önem arz etmektedir. Bu bağlamda kompost, leonardir ve hayvan gübreleri önemli organik materyallerdir.Leonarditin ayrışması ile ortaya çıkan organik bileşikler, toprakta alınamaz konumda olan bitki besin maddelerini alınabilir hale getirir. Topraklarda bitki için gerekli azot, fosfor, kalsiyum, magnezyum ve potasyum, demir, çinko, bakır, mangan, bor vb bitki besin maddelerinin içeriğini artırır. Toprakların biyolojik ve enzim aktivitesini, bitkilerin kök gelişimini ve sürgün gelişimini yükseltir. Toprağın yapısını iyileştirerek su tutma kapasitesini artır, kuraklığın olumsuz etkisini azaltır. Toprakta iyi bir hava su dengesi sağlar.Sürdürülebilir tarımsal üretim ve toprak kalitesi için toprakların organik madde içeriğini mutlaka artırmamız gerekir. Yapılan araştırmalarda topraklara leonardit uygulamasının toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini iyileştirdiği ve toprak kalitesini artırdığı belirlenmiştir.
Ekonomi
25 Mayıs 2019 - 15:41
Gidya ve Leonardit yatırımcısını bekliyor!
Kahramanmaraş Afşin-Elbistan Termik Santralinde bulunan gidya ve Leonardit tarım yapılan topraklar için büyük önem arz ediyor. Termik santrali bulunan bir çok ilde Gidya ve Leonardit, şehir ekonomisine kazandırılırken; Kahramanmaraş’ta bu durum hala beklenilen seviyede değil.
Ekonomi
25 Mayıs 2019 - 15:41