Fazlı Barak, geçmişten günümüze, içerisinde pek çok
güzellikleri ve nice hikmetleri barındıran 11 Ayın sultanı Ramazanla bir kez
daha buluşmanın mutluluk ve heyecanının yaşandığını belirterek; "Her
şeyden önce unutulmamalıdır ki, birlik ve beraberlik duygularının iyice
pekiştiği, komşularla, yakınlarla olan güzel ilişkilerin daha da yoğunlaştığı
11 ayın sultanı Ramazan’a tekrardan erişmenin heyecan ve mutluluğu
içerisindeyiz. Dini ve imanî duyguların zirve yaptığı, ibadet aşkının en üst
seviyeye geldiği bu ayda güzel gelenekleri yaşatmak adına da ayrı bir heyecan
duyuyoruz. Yaşayacağımız bu manevi günler bizleri birliğe, kardeşliğe,
paylaşmaya ve sevgiye çağıran müstesna günlerdir” diye konuştu.
Ama bir yandan da dünyayı etkisi altına alan koronavirüsü salgını nedeniyle akrabalarımızı bereketli iftar yemeklerine davet edemiyoruz. 11 ayın sultanı olan Ramazan ayında kılınan teravih namazları camilerin kapalı olmasından dolayı kılınamayacak bu yüzden bir yanımızı ramazan ayını gelmesiyle ve oruçlarımızı tutmaya bu yılda nail olduğumuz için mutluyuz ama bir yanımızda virüs salgını nedeniyle ramazan coşkusunu yaşayamadığımız için buruk bir halde kalıyor.
Ramazan ayının paylaşma ve dayanışmaya vesile olduğunun altını çizen Fazlı Barak; “Maddi ve manevi sayısız güzelliklerin yaşandığı ve mükâfatlarının sınırsız olarak verildiği bu mübarek ayı iyi ve güzel davranışları artırarak en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Bu ayda insanlar tuttukları oruçlarla hem bedenlerinin şükrünü yapmış, hem de aç ve yoksulların halini daha iyi anlamış olurlar. Bu nedenle Ramazan paylaşma ve dayanışmaya vesile olan bir aydır. Bu vesileyle bütün Müslüman ülkelerin Ramazan Ayının şehrimize, ülkemize ve İslam Âlemi’ne hayırlar getirmesini Yüce Allah'tan niyaz ederim” ifadelerini kullandı.
